Selamlar Efenim


Merhaba herkese,
Öncelikle biraz kendimden bahsedeyim. Ben İdil, yani sosyal medyadaki "smurfybluee". Veteriner fakültesinde okuyorum. Hayır kurbanda kesim yapmıyorum tabiki de:D Biraz elimiz inek pisliği oluyor, üstümüz azıcık kan oluyor, pek hoş da koktuğumuz söylenemez tabisi:D
Gelelim asıl konumuza "koleksiyonerlik". Aslına bakarsanız bu yola koleksiyon amacıyla çıkmadım ben. Sadece çocukluğumdan bu yana oyuncakları çok sevdim. Dönemin şartlarına göre sağolsun ailem bana kaliteli ve iyi oyuncaklar aldılar. En önemlisi de onların kıymetini bilmem gerektiğini öğrettiler. (sanırım biraz fazla öğretmişler ki aşırı kıymetli tüm eşyalarım :D özellikle de oyuncaklarım) Asıl en büyük şansım ve şanssızlığım babamdan bana kalan alman üretimi oyuncaklar. Ama öyle böyle bir şey kalmamıştı torba torba lego, figür, şirin, temalı plastik oyuncaklar, kinderler falan filan. Şuan para versem bulamayacağım şeyler yani.
Fakaaat!!!! Biz İzmir'den İstanbul'a taşındığımızda bir ümit geri döneriz diye eşyalarımızın bir kısmı evimizde kaldı. Ben sadece sık oynadıklarımı yani; barbielerimi, birkaç figürü, peluşlarımı getirdim. Ona rağmen sanırım 3-4 koli oyuncak getirdim. Neyse seneler sonra, üvey dedem bütün eşyaları atma gereği duydu ve bana yani koleksiyonuma en ağır tekmeyi atmış oldu. Şuan iki hedefim: sayesinde kaybettiklerimi tamamlamak ve daha fazlasına sahip olmak.


Şimdi gelelim asıl meseleye bu şirin sevdası nereden çıktı? Vallahi billahi bende bilmiyorum:D. Küçükken çizgi film kuşağında çok izlerdim. Aslında tüm çizgi filmleri izlerdim. En sevdiklerimden biriydi şirinler. İyi bir çocuk olup görmek isterdim hep. 
Asıl mevzu şurda patladı. Şirinler 1 filmi çıktığında kinderden birkaç figür çıktı. Sonra bir gün yolda poşetiyle birlikte düşmüş mcdonalds figürü buldum. Derken D&R'daki figürleri görüyordum. O zaman parti serisi vardı. Her gittiğimde bakıyordum ve babam hep şunu diyordu " Ben de neler vardı neler... Şimdi bunlara bu paraları vermek.. Çok pahalılar..." Tabi kendisi Almanya'da çocukluk geçirince bu konuda şans ondan yanaydı... 

Bu kızılderili kayığı sahip olduğum en güzel parçalardan.
Baba yadigarı
1975 Mattel West Germany
Sene 2011 olması lazım. Dedim "hadi kızım git al bir tane ne olacak?" Ne mi oldu ihihiih az sonra :D
Almanya'da yaşayan bir aile dostumuz bana aşçı şirin getirmişti de uzun süre suratına bakmayıp kardeşime vermiştim.Nerden bileyim böyle olacağımı ayol :D 
Neyse ben bir tane aldım ya benden mutluşu yok:D Sonra bir tane daha bir tane daha derken o sene yaklaşık 12 şirinim oldu. Sonra eski oyuncaklarım arasından babamdan kalma bir adet bully smurf buldum. Kendimi kraliçe gibi hissediyorum kimsede yok o zamanlar tabi. 
2013'e kadar pek ağırlık veremesem de birer ikişer arttı şirinlerim. Derken instagram sayesinde birçok oyuncak satıcısı ve koleksiyoner tanıdım. Biraz ondan biraz bundan ala ala büyüdü koleksiyonum. Evet öğrenci başına bu hobi çok zor. Her zaman alamıyorum. Yemekten, okul harçlığımdan kısıyorum kenara atıyorum ki alayım yeni bir şeyler. Çünkü bu beni çok mutlu ediyor. Her gelen kargo yeni bir mutluluk, her yeni parça ayrı bir neşe, sevinç... 
Koleksiyon evet pahalı bir olay. Ailen çooook zenginse o zaman çok kolay. Ama benim için şahsen gerçekten zorluyor. Bazen sınavlardan gidip para yatıramıyorum bazen biriktirmekte zorlanıyorum ama ona rağmen iyi bir şeyler başarıyorum ya! 
Şuan odamdaki çoğunluğu şirinler olmak üzere bine yakın parçam var. Daha da büyüyeceğine inandığım sabırla ilmek ilmek dokuduğum kimi zaman düştüğüm çoğunlukla hayal kurduğum oynadığım güzelleştirdiğim kendi dünyam içinde çok mutluyum. Yaşım kaç olursa olsun ben hala oyuncaklarımla oynuyor ve daha çok alıyor olacağım.
Evet bu Şirinler'in sadece minnacık bir kısmı ihihihi.

Bu olayın bir güzel olayı da insan tanımak oldu. Haksız kazançla elde edilen parçalar... İftiralar, kin, nefret dolu sözler... Ama bazı dostluklar kuruldu ki çıkarsız kendi koleksiyonuymuşcasına senin koleksiyonuna sahip çıkan insanlar var bu camiada.
Koleksiyon bir zevk işi, en iyisi olmak demek hiçbir zaman sayıya bağlı olmadı. Emek, sabır ve bu olaya duyduğun sevgi senin koleksiyonunu mükemmel kılan. Herkesin koleksiyonu kendine ama bence sayı değil her bir parçaya ulaşma sürecinde yaşadığın sabırsızlık ve gelen kargoyla içinin tarif edilmez mutlulukla kaplanması bu işin sırrı.
Son olarak canım koleksiyonum, göz bebeğim, yıllarım, emeklerim iyiki var!

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere❣❣❣


Yorumlar

Popüler Yayınlar